BİRZAMANLAR KÖYÜMÜZDE KALAN ÖĞRETMENLERİMİZ VE PARASIZ YATLI SINAVLARIOkuma-yazmayla ilgili Atatürk, 1928 günü TBMM'nin Üçüncü Dönem İkinci Toplanma yılının açılış konuşmasında, harf devrim ile ilgili toplumsal sorumluluğu da şu sözlerle ifade etmiştir: "Türk harflerinin kabulü ile hepimize, bu vatanı seven bütün yetişkin evlatlarına önemli bir görev düşmektedir. Bu görev, milletimizin bir bütün olarak okuyup yazmak için gösterdiği şevk ve aşka bilfiil yardım etmektir. Hepimiz, özel ve genel yaşamımızda rast geldiğimiz okuma-yazma bilmeyen erkek, kadın her vatandaşımıza öğretmek için acele etmeliyiz, bu milletin asırlardan beri hallolunmayan bir ihtiyacının birkaç sene içinde tamamen temin edilmesi, yakın ufukta gözlerimizi kamaştıran bir başarı güneşidir “(1) Köyde kalan okur yazar takımı, İlk öğretmenlerimizden ya da daha doğrusu eğitmenlerimizden Mustafa muallim(ÇALIK)di. Daha sonraları ziraat teknisyenleri de köyde kalırdı. İsmail SERT’lerin kerpiçten evinin bir odasın da ziraatçının kaldığını biliyorum. Ama sonradan İlkokul öğretmenlerimizden Mustafa Öğretmen kalmıştı İsmail SERT’lerin evinde…İlkokul öğrencilerini 1970-1975 yıllarında resimlerini de çekerdi.
İlkokul Müdürümüz Necati beyde resimde görünen Taş bina ilk okulda lojmanı vardı.. Sayesinde bir gün okul bahçesinden ağız tadıyla erik yiyemedik, rahat rahat oynayamadık… hemen, hemen bütün çocukları okul bahçesinden kovalardı… Bizim zamanımızda, 1975-1980 dönemi ortaokul yıllarında Karakasım ve Sazlıdere köylerinden gelen öğrencilerle sınıflar ortalama 30-40 kişi var gibiydi. O zamanlar ortaokul yeni açılmış, belki fakirlikten belki de yeni açılan okula meraktan Edirne’ye orta okula giden çok az kişi olduğunu hatırlıyorum..Bu kişiler Necdet Puletin, Engin TOPARLAK yanılmıyorsam Hüsnü KARAAĞAÇ’ tı ... Ortaokulun açılması bazı öğretmenlerin köyde kalmasına da neden oldu. Mesela rahmetli Mehmet PAZAR hocamız Sedat MANDACI’ların evinde kalırdı…
Mehmet KOÇAK hocamız’da o zamanlar Ümit KULA’ların evinde köyde kalırdı. Bir arada çok az, Mustafa hocamız (sonradan psikolojik tedavi sırasında, intihar etti rahmetli oldu) eski heyet odasının bir odasında ramazan bayramlarında gelen hafızın odasında kaldığını hatırlıyorum…En İlginç hocamız Mehmet Koçaktı.. sabahları koşuya çıkar eşofman takımlarıyla bütün köydeki köpekleri arkasına takar… ilginç görüntüler oluştururdu… O zamana kadar köyde eşofman takımıyla kimse görünmez ya da parasızlıktan alamazdı. İnsanlara gerçekten bu hoca çok ilginç ve komik gelirdi… Mehmet hocamızın akıbeti ne oldu diye araştırırken bir gün eski okul müdürümüz Metin hoca dedi ki; Biz köyün sevgili çocuklarıydık. |
2993 kez okundu |
Yorumlar |
01/05/2011 17:02 Sevgili recep abi öncelikle köyümüzün sitesiyle bu kadar ilgilendin icin sana cok tesekkür ediyorum.Bu gibi okulumuzla ilgili eski bilgileri hizmet vermis kıymetli ögretmenlerimizi tanımak beni mutlu ediyor,köyümüze bu siteyi kazandıran herkese de ayrıca tesekkür ediyorum. Biz baska yerlerde olanlar köyümüzde olup bitenleri buradan takip edebiliyoruz. Az da olsa hasret diniyor. ahmet korkmaz |