Çiftçinin Tohumdaki Egemenliği Sona ErdiŞULE YILDIRIM / BİRGÜN GAZETESİ - 27.07.2011
Anayasa Mahkemesi’nin, Tohumculuk Kanunu’yla ilgili bazı maddelerin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasının oybirliğiyle reddine dair gerekçeli kararı, 23 Temmuz Cumartesi günü Resmi Gazete’de yayınlandı. Böylece mahkemenin bu yılın 13 Ocak’ında aldığı karardan 6 ay sonra gerekçeli karar açıklanmış oldu. CHP Ankara Milletvekili, Parti Meclisi Üyesi ve eski Ziraat Mühendisleri Odası eski Başkanı Doç. Dr. Gökhan Günaydın’a Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararını nasıl değerlendirdiklerini sorduk. Zira 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu’yla ilgili davayı beş yıl önce CHP’den Ali Topuz, Haluk Koç ve Oya Araslı açmıştı. Kanunla ilgili bazı maddelerin Anayasa’ya aykırı olduğu savunularak yürütmeyi durdurma ve iptal talep edilmişti. Partinin diğer talepleri de anayasa Mahkemesi tarafından yine oybirliği ya da oy çokluğuyla reddedildi. İşte Günaydın’ın gerekçeli karara eleştirileri… YABANCI SERMAYEYE GÖRE ŞEKİLLENDİK CHP’li Günaydın, “AB mevzuatına uyum” meşruiyet temeli gösterilerek çıkarılan Tohumculuk Kanunu’nun bir gen bankası niteliğindeki Türkiye’nin tohumculuk faaliyetlerini yabancı sermayenin taleplerine göre şekillendirdiğini belirterek, “Bu kanun çiftçi-köylünün yüzyıllardır kullandığı tohum üzerindeki haklarını çiğnemektedir. Bu bağlamda yaşam patentleniyor, tohum özel mülkiyet konusu yapılıyor, yerli çeşitlerin geliştirilmesine yönelik anlamlı bir çaba ortaya konulmuyor” dedi. Yasa’nın bir diğer dikkat çekici özelliğini ise “Birçok alanda düzenlemeler çıkarılacak yönetmeliklere terk edilmiş. Teknik ve ayrıntı düzenleme boyutunu aşan bu durum, yasama yetkisinin yürütmeye devri özelliğini taşıyor” diye eleştirdi. SADECE DENETİM YETKİSİ KALDI Yasa, Günaydın’ın ifadeleriyle tohumculukla uğraşan kişi ve kuruluşlardan alınacak ücretleri saydıktan sonra, “diğer ücretler” bölümünü de bu kapsama sokarak, keyfi ücret taleplerini yasalaştırmış bulunuyor. Ayrıca tohumculukla ilgili olarak Bakanlığın bazı kamu ve özel hukuk tüzel kişilerine geniş bir yelpazede “yetki devri” yapabilme “olanağı” veriyor. Anayasa Mahkemesi’nin iptal edebildiği tek hüküm ise özel hukuk tüzel kişilerine” denetim” yetkisinin devredilmesine ilişkin hüküm. Yani denetim bakanlıkta kalıyor.
HAK MÜCADELESİ SİYASALLAŞTIRILMALI Günaydın, Anayasa Mahkemesi’nin beş yıla yakın bir gecikmeyle çıkan kararını, “Hukuku ‘ayak bağı’ olarak gören AKP zihniyetinin ülkede yarattığı yeni iklimi göstermesi bakımından anlamlı” buluyor. “Köylü - üretici açısından yürütülen hak mücadelesinin siyasallaştırılma ve toplumsallaştırılmasına duyulan acil ihtiyaç öne çıkmaktadır” diyor. Öte yandan çiftçinin tohum üstündeki egemenliğinin sona erdiğini şu sözlerle açıklıyor: “Türkiye 4 bini endemik olmak üzere 13 binden fazla bitki türüne sahip, dünyanın 8 gen bankasından 3’ünü barındıran bir ülkedir. Böyle bir ülkede artık çiftçinin tohum üzerindeki egemenliği sona ermiş, yaşam patentlenmiş ve gen kaynaklarımız şirketlerin emvali niteliğine dönüşmüştür.”
|