ali aksöyek
aliaksoyek_56@hotmail.com
Günümüzdeki Eğitim Anlayışına Bir Yaklaşım
14/02/2011 Günümüzdeki Eğitim Anlayışına Bir Yaklaşım 1956 yılında Edirne de doğdum. 1963 yılından itibaren sırasıyla ilkokulu, ortaokulu, liseyi ve üniversiteyi Edirne de okudum. Ortaokul eğitimimi anılarımdan silmek isterim. Çünkü bu dönem ergenliğin başlangıcı kabul edilir. Gençler biraz daha hareketlidir. Sevgi, anlayış ve şefkat görmek isterler. Ancak ortaokul anılarımda dayak, kötü söz ve hakaret vardır. Bu nedenle birçok arkadaşım eğitimini yarıda kesmiştir. Bazı öğretmenlerimiz 12–14 yaş arasındaki öğrencileri dayakla, şiddetle korkutarak eğitim yapmayı marifet sayar. Çünkü onlara göre yazılı sınavda sorulan soruları doğru cevaplayan öğrenci başarılı cevaplamayan öğrenci başarısızdır. Başarısızlığın temeline inmezler. Tabii ki bütün öğretmenlerimizi bu kategoriye sokmak haksızlık olur. Ancak benim ortaokulda karşılaştığım öğretmenlerimden bir kısmı böyleydi. Yine aynı düşüncedeki öğretmenlerimiz başarı kıstası olarak ne kadar çok öğrenciyi sınıfta bırakırlarsa kendilerini o kadar başarılı kabul ederlerdi. Bu düşüncedeki öğretmenlerimiz kendilerini her türlü eğitim anlayışının üzerinde tutarlardı. Uzun süre bu eğitim anlayışında olan öğretmenlerin egemenliği sürdü. Toplumun gelişimine paralel olarak teknolojinin ilerlemesi ve yeni eğitim anlayışları bu düşüncelerin yanlışlığını ortaya koydu. Geçenlerde Vatan Gazetesi yazarı Tuğçe Baran’nın öğretmenlerle ilgili yazısı bayağı tepki gördü. Yazarımız pekte haksız sayılmaz. Öğretmenlerimizin birçoğu da bu gerçeği kabul etti. Öğretmen olmak isteyenlerin çok iyi bir psikolojik muayeneden geçmesi isabetli olacaktır. Kendisiyle barışık, çevresiyle barışık, içinde insan sevgisi olan ve donanımlı kendisini iyi yetiştirmiş kişilerin öğretmen olmasını sağlamalıyız. Bir eğitimcimiz öğretmenlik mesleğini tanımlarken heykeltıraş nasıl çamuru şekillendirirse öğretmen de insana şekil ve kimlik verir der. Hoş görülü bir eğitim ortamında yetişen bireyler mutlu, kendilerine güvenleri tam, kolay iletişim kuran ve hayatta başarılı olan bireylerdir. Çünkü baskıcı ve şiddet uygulanan bir eğitim anlayışınla yetişen bireyler çekingen, asabi, kavgacı bir anlayışta olurlar. Toplum da pek sevilmezler ve dışlanırlar. Değerli eğitimciler 8 yıllık eğitimin zorunlu olduğu ülkemizde çocuklarımızı sevgi, şefkat ve hoşgörü ile yetiştirmemiz Kişiliklerinin oturması bakımından önem arz ediyor. Öğretmenin bilgi kaynağı olduğu eğitim anlayışından, öğretmenin bilgiye ulaşmada rehberlik yaptığı eğitim anlayışına geçmiş bulunuyoruz. Okullarımızda bilgisayar sınıfları ve bilgi teknoloji sınıfları ile çağdaş bir eğitim seviyesi yakalamış bulunuyoruz. Öğretmenlik mesleği yeniden tarif edilmelidir. Kızımı 5.sınıftan sonra koleje verdim. Bunun sebebi de bilgisayarlı eğitim yapıldığı ve en az 2 yabancı dil öğretildiği içindir. Özgür yetişsin, düşündüğünü söylesin istedim. Kısa bir dönem devlet lisesinde okudu. Bir gün eve ağlayarak geldi. Müzik öğretmeni Bütün sınıfı sıra sopasına çekmiş. Ellerine cetvelle vurmuş. Kızım suçunu sormuş öğretmende suçsuzluk demiş. İşte ben böyle düşünen ve davranan öğretmenleri kastettim. Eğitim önemli bir olgudur. Eğitime önem verelim. Başarısız öğrencileri başarılı öğrencilerin seviyesine getiren öğretmenler gerçek eğitimcilerdir. Bizler böyle eğitimciler istiyoruz. Ülkemizi gelişmiş ülkelerin seviyesine çağdaş, düşünen, araştıran, hoşgörülü ve donanımlı eğitimciler yükseltecektir.
Ali Aksöyek / Öğretmen / İstanbul / Memleket:Karakasım Köyü |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Köye Ziyaret ve Köy Yaşamı - 14/02/2011 |
Köyüm |