Hava Durumu
Takvim
Balcı Remzi Vurdum

 

Ön-Em Oto

TAYAKADIN'A GÖÇ

TAYAKADIN'A GÖÇ  

 

 

 

 

 

 

 

       Göç, insanların hayatlarının bir kısmını veya hepsini geçirmek üzere bir yerden baska bir yere yapılan yer değiştirme olayıdır. Ancak bu yer değiştirme olayı bazen insanların kendi iradeleriyle gerçekleşirken, bazen de güdümlü yani zorlamaya dayalı olarak gerçekleşmiştir. Bu nedenle göç meselesi, toplumları etkileyen önemli sosyal olgulardan birisi olmuştur. 93 Harbi sonrası Bulgar prensliğinin kurulması ile birlikte, Balkanlarda yasayan Türklerin önemli bir kısmı Trakya ve Anadolu’ya göç etmek durumunda kalmıştır. Bu göç dalgasının büyük bir bölümü o zamanki adıyla Tekfur Dağı veya Tekir Dağı olarak bilinen Tekirdağ’a yapılmıştır.  1923-1924 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Lozan Ahali Mübadele Sözleşmesi (30 Ocak 1923) uyarınca Anadolu’da yaşayan 1,5 milyona yakın Ortodoks-Rum nüfus ile Yunanistan’da yaşayan 400.000’e yakın Müslüman yer değiştirecektir. İstanbul Rumları ile Garbi (Batı) Trakya Müslümanları mübadeleye tabi tutulmadı. Kısa bir süre sonra Balkanlardan bebekleri, çocukları, kızlı erkekli gençleri ve yaşlılarıyla yaklaşık 2 milyon insan ‘müstakbel memleket’lerine doğru göç etmeye başladı.       

         Göçmenlerin sorunlarıyla uğraşılması amacıyla, 13 Ekim 1923’te “Mübadele İmar ve İskân Vekâleti” kuruldu. Vekâlet, gelecek göçmenlerin nakilleri ve iskânlarıyla ilgilenecekti. 1878–1996 yılları arasında Türkiye 'ye göçtüğü bilinen 3.364.060 göçmen nüfusun 1.752.072 kadarı (yaklaşık % 50'si) 1923–1996 yılları arasında gelmiştir.  Anadolu'ya Cumhuriyet döneminde de göç vermeye devam eden Balkan ülkeleri arasında Bulgaristan yaklaşık % 40'lık bir oranla birinci sıradadır. Yunanistan ise yaklaşık% %30'luk bir oranla ikici sırada yer tutar. Çünkü 1923–1996 yılları arasında Türkiye'ye gelen 1.752.072 göçmenin 860.703'ü Bulgaristan,424.623'ü Yunanistan,302.101'i Romanya ve 43.129'u da diğer ülkelerden gelmiştir. Bir araştırmaya göre “ Kesintisiz Türk nüfus sahası olan yerlerin dışında yaşayan Türkler ise; Eski Yugoslavya’da, Makedonya - Üsküp - Kosova havalisinde, Romanya’da Dobruca, Köstence ve Basarabya’da, Bulgaristan’da Deliorman, Mestanlı -Kızanlık, Filibe, Plevne ve Yama bölgelerinde, Yunanistan'da Batı Trakya'da Dedeağaç-Dimetoka-Gümilcene¬İskeçe-Kavala-Drama-Serez ve Selanik (Tayakadın Köylülerinin geldiği yerler) yörelerindedir.”

       Köyümüz 1920- 1940 arasında dönemde çiftlik ve köyde çiftlikte ırgat olarak çalışanların dışında bu göçlerle nüfus artmış olmalıdır. 1941 yılında Bosna Köyünü sel basması sonucunda Bosna köylülerinin büyük bir kısmı Tayakadın Köyüne yerleştirilmiş. Daha sonra zaten çiftlik köylülere bırakılıyor. Osmanlı Devleti Toprak Rejimi sistemi gereği, savaşta kazanılan arazilerden birkısmı, Anadolu'dan getirilen Osmanlı Tebalı ailelere iskan edilmiş, bir kısmı da 10.000 dönüm ila 100.000dönüm miktarlarında çiftlikler oluşturularak, bu çiftlikler toprak beyi denilen ve savaşta yararlılık gösteren şahıslara tahsis edilerek tescil edilmişlerdir.Anılan çiftlik arazileri, miktarlarına göre belli orantılar kurularak, çiftlik evi (konak), tarla, bağ,bahçe, değirmen, mera, çayır, koru niteliklerinde tescil edilmişlerdir.Edirne İli civarındaki;….  Saray Akpınar Köyü (Dertli Mustafa Bey Çiftliği), Tayakadın Köyü (İtalyan Çiftliği),….Bunlardan bazıları.Zamanın şartlarında çiftlik arazilerinin sahiplerince kullanılabilmesi için emirlerine, ırgat tabir edilen aileler verilmiş, çiftliğin hizmet ve ziraat işleri bu ırgatlarca yürütülmüştür. ….. …Tayakadın Köyü (İtalyan Çiftliği) de aynı durumda iken 1940 lı yıllarda istimlak edilerek ırgat olan köy halkına 4753 sayılı yasa kapsamında iskan (tevzi) edilmiştir.”.  Çiftlik çalışanları halen köyümüzde yaşayan kişler arasında bulunuyor olabilir. Kimlerdi yada daha çok yerli halktan mı? oluşuyordu. Bunları tam olarak bilemiyoruz.     

          Köyümüzün de bulunduğu Doğu Trakya,  Gacal, Dağlı, Pomak ve göçmen(muhacır) lerden oluşur. Göçmenler(Muhacir/Macır) ise Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya’dan çesitli tarihlerde gelen kitlelerdir. Bunların dısında yine göçmen grupları içerisinde yer alan Pomaklar, Çıtaklar, Yörükler, Tatarlar gibi isimlendirmeler mevcuttur. Ancak kendilerini yerli olarak tanıtan grupların Trakya’daki geçmişleri çok eski tarihlere kadar uzanmamaktadır. Bir araştırmacının daha 1960 yılında dikkat ettiği bir durum: “Trakya’da yerli halk çok azalmıstır. Edirne gibi Trakya şehirlerinin ahalisi büyük çoğunlukla çeşitli tarihlerde Balkanlardan gelen göçmenlerden oluşmaktadır. . Tayakadın Köyünde de  Gacal, Yörük, Dağlı ve Pomak bunun yanında sonradan Anadolu’dan  gelen kişiler bulunmaktadır. Bunlara kısaca bakmak gerekirse;  

Gacallar: Trakya'nın yerlileri olarak kabul edilirler, 1300'lü yıllardaki ilk Osmanlı fetihleriyle birlikte Trakya’ya yerleştirilen Yörük boylarının soyundan gelen toplum. günümüzde kendini “Trakyalı" olarak adlandırılan insanların çoğu 1800'lerden başlayarak günümüze kadar Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Arnavutluk, Sırbistan, Romanya vs ülkelerden göçerek/göç ettirilerek Trakya’ya yerleşenlerdir.  Başka bir araştırmaya göre de “Yerli Ahali” diye kabul edilmektedir. Tarihi kayıtlarda ve Gacallar üzerine yapılan çalışmalarda bu Türk boyunun bu bölgeye Anadolu üzerinden değil; kuzeyden, Tuna boylarından gelip yerleştiklerine dair bir fikir birliği vardır.

 Yörükler : Önceleri Türkmen göçebeleri yerleşik hayata geçen Türklerden ayırmak için kullanıldı fakat sonra tüm göçebe topluluklar için kullanılır oldu.. Tarihe Osmanlı dönemine baktığımızda,  1402 Ankara Savaşından sonra Anadolu’da birçok ihtilâl olduğu halde Rumeli’de herhangi bir isyan, başkaldırma görmüyoruz. I.Mehmet (Çelebi Sultan Mehmet) Türk Birliğini sağladıktan sonra yine Balkanlardaki fütuhata(fetihin çoğulu, inşa-inşaat ilişkisinde olduğu gibi kavramlaşmış hali )devam ediyor. Fatih’in babası II.Murat da bu fütuhatı genişleterek, Yıldırım Bayezit ve I.Mehmet’in yaptığı gibi Anadolu’dan Konar-Göçer Yörük Aşiretlerini Balkanlara iskân etmeye devam etmiştir. Balkanlarda Osmanlı İdaresi yerleşmiş, yüksek bir medeniyet kurulmuştur. Daha önce Batı Anadolu’dan göç ettirilen Yörükler, Fatih döneminde ortadan kaldırılan Karaman Beyliğindeki hem Konar-Göçer, hem de yerleşik halktan olmak üzere göç ve iskâna devam edilmiş. Bundan dolayı Rumeli’ye yerleştirilen Türklerin bir çoğu atalarının Konya’dan geldiğini söylerler.. Atatürk’ün Babası ve Dedesinin yaşadığı Kocacık Köyü ve komşu köyler Yörük Türk Köyleridir ve bugün de örf ve gelenekleriyle bu özelliklerini muhafaza etmekteler. Başka bir kaynakta "YÖRÜK", yürüyen demek... 

Pomaklar: Balkanlarda Pomakça konuşan Müslümanlara verilen bir addır. Pomakların, Kuman Türklerine dayanan uzun bir tarihi geçmişi vardır. Kuman Türkleri miladi 916 yılında Kuzey Çin’den ayrılarak önlerine çıkan Ruslarla savaşıp, XI. ve XII. yüzyılda Ukrayna ve Romanya üzerinden Balkanlara inmeğe başlayan bir Türk kavmidir. İlk olarak kuzey Bulgaristan’a daha sonra güneye doğru inerek Rodoplara ve Makedonya’nın doğu kısımlarına yerleşmişlerdir. Yerleştikleri bölgelere Kumanova, Kumantsi, kumança gibi isimler vermişlerdir. Pomaklar bütün tarihleri boyunca Osmanlı Devletine sadakat ile hizmet etmiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşının elim neticeleri Rodopların Rus ordusu ve Bulgar komitacıların istila tehlikesine kaldığı vakit, Rodop Türkleriyle Pomaklar yine birlik ve beraberlik içinde düşmanlarını bu bölgeye sokmamışlardır                   

Dağlılar: Bölgemizde yaşayan ve kendilerine “Dağlı” adı verilen Türk kitlesi bölgenin fethi ile birlikte Anadolu’dan getirilip yerleştirilen Türkmen aşiretleridir. Bunların büyük bir kısmı önce Balkanlar’a yerleştirilmiş olup, Balkan Savaşları’ndan sonra geriye göç eden Türk unsurlarıdır. Trakya’nın fethi ile başlayan iskân hareketleri içinde Gelibolu’ya Sinop’tan göçmenler yerleştirilmiştir. Yine Gelibolu’ya Germiyanlı oğlu Beyi (Boz Ulus’a bağlı cemaat), İymür, Yıva, Aydınlu boyları, Bolayır’a Arablu (Türkmen aşireti), Çorlu’ya Türkmenlü, Babaeski’ye Geredelü, İpsala’ya Saruhanlı ve Bayatlu, Keşan’a Türkmen ve Kayaoğlu, Edirne’ye Saruhanlu ve Geredelü, Tatarlar Yörükler ve Çavdarlu cemaatiyerleşmişlerdir.

Haftaya kendi  Şeceremin incelemesi ve göç yollarıyla ilgili araştırma yapılacaktır. Sağlıkla kalın… 

Recep TAŞKIRAN / Ziraat Mühendisi ve Biyalog

 Kaynaklar: 1. Hikmet Çevik, Tekirdag Tarihi Arastırmaları, _İstanbul, 1949, ss.46–50.

2. Balkan yarımadasından Anadoluya Türk göçlerinin   nüfusu üzerindeki etkileri ve dagılış  yrd. Doç. Dr. Tuncay özdemir

 3. Batı Trakya Türkleri halk edebiyatı veTürk dünyası folkloruna mukayeseli bir bakış* yrd. Doç. Dr. Mehmet yardımcı*

4. Doğu trakya ağızlarında istek kip ile vent doğan *ilker tosun**

 5.Http://tr.wikipedia.org/wiki/Ke%C5%9Fan,_Edirne

6. Http://www.bigabiga.com7. Http://www.eksisozluk.com8. İsa Ceylan: Özel Meraların Doğuşu ve Tasarruf Şekilleri: Mülkiyet Dergisi, Sayı 45. 

7. www.defterk.com   



5349 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi35
Bugün Toplam37
Toplam Ziyaret481564
Saat
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.494234.6325
Euro36.135936.2807