Hava Durumu
Takvim
Balcı Remzi Vurdum

 

Ön-Em Oto

Ayçiçeği

AYÇİÇEĞİ

  

AYÇİÇEĞİ(HELİANTHUS ANNUUS L.)TARIMINDA  VERİMLİLİĞİ ARTIRICI FAKTÖRLER

  • GİRİŞ
  • SERTİFİKALI TOHUM

      A)TANIMI

      B)-ÖNEMİ

      C)-ÜLKEMİZDEKİ YAYGIN ÇEŞİTLER

    D)-ORABANCHE

  • TOPRAK VE İKLİM İSTEKLERİ:
  • EKİM ZAMANI
  • EKİM ŞEKLİ
  • SULAMA
  • PAZARLAMA
  • POLİNASYON
  • SONUÇ

    1-GİRİŞ:

Güzel görünümü ile tarlaların süsü olan ayçiçeği, günümüzün en önemli yağ bitkilerinden birisidir.

Ayçiçeği karasal iklim kuşağında ve ılıman iklimin görüldüğü yağışlı bölgelerde yetiştirilen tek yıllık bir bitkidir. Çok geniş bir adaptasyon alanına sahiptir. Amerika, Avrupa, Asya, Afrika ve Avustralya kıtalarında tarımı yapılmaktadır.

İnsan beslenmesinde, özellikle bitkisel yağların önemi çok büyüktür. Ayçiçeği, içerisinde bulunan yüksek orandaki yağ miktarı (% 22-50 ) nedeniyle, bitkisel ham yağ üretimi bakımından önemli bir yere sahiptir. Ayçiçeği yağı; içerdiği doymamış yağ asitleri oranının yüksek (% 69), doymuş yağ asitleri oranının ise düşük (% 11) olması nedeniyle, beslenme değeri en yüksek olan bitkisel yağlardan birisidir.

Ülkemizde ayçiçeği, en fazla Trakya-Marmara bölgesinde ekilmektedir. Ayçiçeği ekim alanlarının üçte ikisi bu bölgemize aittir. Trakya-Marmara bölgesini Ege, Orta Anadolu ve Orta Karadeniz bölgeleri takip etmektedir. Son yıllarda Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri de ayçiçeği ekimi açısından önemli gelişmeler göstermiştir.

Ayçiçeği ülkemizde genelde yağlık olarak yetiştirilir. Bitkisel yağ üretiminde % 50 ile en büyük paya sahip ayçiçek yağı, yemeklerde ve kızartmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Ayçiçeği, yıllara göre değişmekle beraber ülkemizde yaklaşık olarak 550.000 ile 600.000 hektar alanda ekilmektedir.Ayrıca yıllık 220-380 bin ton ayçiçeği yağı üretilmektedir.Kurak koşullarda ortalama olarak 120-130 kg/da dane verimi alınırken, ayçiçeği tarlası bir defa sulandığında 220-250 kg/da,iki kez sulandığında 270-300 kg/da,üç kez sulandığında ise 350-400 kg/da ürün alınabilmektedir.En fazla üretim yapılan Trakya’da  sertifikalı tohum kullanılması ve modern tarım teknikleri uygulanması sonucunda ülke ortalamasının üzerinde verim alınmaktadır.Ayçiçeği tanesi çerez olarak insanlar tarafından zevkle

Ayçiçeği bitkisi soğuk ve yüksek sıcaklıklara karşı oldukça toleranslı bir bitkidir. Bu nedenle, geniş bir yayılma alanına sahiptir. Tohumun çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum 4 0C olması gerekmektedir. Ancak,çimlenmenin normal olabilmesi için, toprak sıcaklığının en az 10-12 0C'ye yükselmesi gerekmektedir. Toprak sıcaklığı arttıkça, tohumun çimlenme ve sürme hızı da artmaktadır.

SERTİFİKALI TOHUM:A-TANIMI:

Tohum seçiminde hibrid (melez) tohum kullanılmalıdır. 308 sayılı Kanun gereği tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu hakkındaki  tarla ve laboratuar kontrolleri sonucunda  genetik, fiziksel ve biyolojik değerleri belirlenerek sertifikalandırılması ve sertifikalandırılan tohumluklara sertifikada belirten etiketlerin bağlanması ve belgelendirilmesine  Sertifikalı tohumluk denir.

B-ÖNEMİ:

Ülkemizde tarımda kullanılabilir alanlarımızın daha fazla artırılamayacağından artan nüfusun taleplerinin karşılanabilmesi için  üretimin artırılması ancak verim artışı ile mümkün olacaktır.

Tarımda verimlilik ve üretimin arttırılmasında, üretim maliyetinin düşürülmesinde tohumluk en temel ve önemli bir girdi ve teknolojik öğe olma durumundadır.Üreticimiz yüksek vasıflı (Sertifikalı) tohum kullandığı zaman verim ve üretim artmış olacak,bazı hastalık ve zararlılarla mücadele etmek kolaylaşacaktır.

Tarımın en önemli sorunlarından biri  sertifikalı tohumluk üretimidir. Ancak ülkemizde üretilen sertifikalı ayçiçeği tohumluğu miktarı ihtiyacın üzerinde olduğundan ayçiçeği üretiminde bu sorun yaşanmamaktadır.

1960’lı yıllara kadar ülkemizde Romanya ve Bulgaristan’dan getirilen ayçiçeği çeşitleri ekilirken, 1962 yılında Orabanche görülmesiyle birlikte bu çeşitler yerini Rus çeşitlerine (Vniimk) bırakmıştır. Bugün ülkemizin bazı bölgelerinde bu çeşitler halen ekilmektedir. 1980’li yıllardan sonra ülkemize hibrit ayçiçeği çeşitleri getirilmiştir. Bu çeşitlerin; kısa boylu, yüksek verimli ve orabanşa dayanıklı olmaları nedeniyle üretimleri hızla artmış ve son yıllarda tamamen hibrid çeşitler ekilir hale gelmiştir.

Ayçiçeği tarımında seçeceğimiz çeşit ne olursa olsun, kullanacağımız tohum kaliteli ve Orabanche dayanıklı(sertifikalı) olmalıdır.

Yöreye uygun verimli hibrit tohumluğun seçimi ve tavsiye edilen yöntemlerin kullanılması karlı bir ayçiçeği üretimi için  gereklidir.

Ekimi yapılacak tohumlarda şu özellikler olmalıdır;

a) Taze olmalı

b) Çimlenme ve sürme gücü yüksek olmalı

c) Tohumlar ilaçlanmış olmalı

d) Hastalıklarla bulaşık olmamalı

e) Çeşit karışığı olmamalıdır.

f) Her yıl mutlaka sertifikalı yeni tohum ekilmelidir.

g) Orabanche (verem otu) dayanıklı ayçiçeği tohumluğu tercih edilmelidir.

 C-ÜLKEMİZDEKİ YAYGIN ÇEŞİTLERİ :

Ayçiçeği tarımında tohumluğun önemi büyüktür.Önceki yıllarda üretilen açık tozlanan çeşitlerin yerine son zamanlarda melez (Hibrid) ayçiçeği çeşitleri almıştır. Ayçiçeği çeşit seçiminde dikkat  edilmesi gereken en önemli husus sertifikalı tohum kullanılması ayrıca üretici firmanın yöre için tavsiye ettiği çeşit kullanılması gerekir.Özellikle orabanche karşı dayanıklı çeşit seçimi yapılması gerekir.

 2. AYÇİÇEĞİ TARIMI

2.1. İklim İsteği

Ayçiçeği kara iklim kuşağında ve ılıman iklimin yağışlı bölgelerinde yetiştirilen tek yıllık bir bitkidir. Çok geniş bir adaptasyon alanına sahiptir. Amerika, Avrupa, Asya, Afrika ve Avustralya kıtalarına mensup çok değişik ülkelerde tarımı yapılmaktadır. Kuzey Amerika’da 50. enlem derecesine kadar olan bölgelerde başarıyla yetişebilmektedir. Ayçiçeği bitkisinin normal bir gelişme gösterebilmesi ve yeterli verim alınabilmesi için, diğer bitkilerde olduğu gibi, belirli iklim değerlerine gereksinim duymaktadır.

 2.2 . Tarla Hazırlığı

Tarla hazırlığında amaç; ön bitki artıklarını toprağa karıştırmak, yabancı otları yok etmek, iyi bir tohum yatağı hazırlamak, çimlenme, çıkış ve büyüme

için uygun rutubet, havalanma ve sıcaklığı sağlamaktır.

Tarladaki ön mahsül kaldırıldıktan sonra 20-25 cm derinlikte pullukla

sürülür. Sürümün 2-3 yılda bir derin yapılması faydalıdır. Eğer kış öncesinde tarla otlanırsa kültüvatör (kazayağı) ile toprak işlenir. İlkbaharda toprak tava

geldiğinde kültüvatör ve tırmıkla işlenerek tarla ekime hazır hale getirilir.

 

2.3. Sıcaklık: Ayçiçeği bitkisi soğuk ve yüksek sıcaklıklara karşı oldukça toleranslı bir bitkidir. Bu nedenle, geniş bir yayılma alanına sahiptir.120-130 günlük vejatasyon süresi boyunca toplam sıcaklık isteği 2600-2850 °C dir. Ayçiçeği bitkisinin değişik gelişme dönemlerinde farklı sıcaklık isteğine sahiptir. Tohumun çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum +4 °C olması gerekmektedir. Ancak; çimlenmenin normal olabilmesi için, toprak sıcaklığının en az 10-12 °C 'ye yükselmesi gerekmektedir. Toprak sıcaklığı arttıkça, tohumun çimlenme ve sürme hızı da artmaktadır. Bölgemizde Şubat ayının sonlarına doğru toprak sıcaklığı, Ayçiçeği tohumunun çimlene bileceği normal değerlere ulaşmaktadır. Daha erken ekimlerden kaçınılmalıdır.

Ayçiçeği bitkisi fide döneminde soğuklara karşı oldukça dayanıklıdır. Bitki, kotiledon yapraklı döneminde, –5 °C ye kadar dayanabilmektedir. Bitkinin düşük sıcaklıklara direnci 6-8 yapraklı döneme kadar kademeli olarak azalmaktadır. Bitkinin daha ileri gelişme döneminde, sıcaklık 0 °C’ye düştüğünde, bitki zarar görmektedir.

 

 

2.4.  Ekim

İyi bir çimlenme ve çıkış için toprak ısısı en az 8-10°C olmalıdır. Bölgemizde

ekim için Nisan ayı uygundur. Ekimde sıra arası 70 cm, sıra üzeri 35 cm

olmalıdır. En iyisi mibzerle ekimdir. Pulluk çizgisine elle ekim de yapılabilir.

Mibzerle ekimde dekara 500 g tohum yeterli olmaktadır.

 2.5. Bakım İşleri

 Ayçiçeği bir çapa bitkisidir.3 defa çapa yapmak lazımdır.Birinci çapa, bitki

4-5 yapraklı olunca (10-15 cm boylanınca) sıra üzeri 35 cm olacak

şekilde yapılır (Tekleme). İkinci çapa, bitki diz boyu olunca (35-45 cm

boylanınca) sıra aralarını kabartma ve boğaz doldurma için yapılır. Üçüncü çapa

ise ayçiçeği çiçeklenmeye başlayınca yapılır. Çapa yapılırken kök ve yaprakların kesilmemesine dikkat edilmelidir.

 2.6 Gübreleme

Ayçiçeğinde arzulanan yüksek verim, yeterli ve dengeli gübreleme ile

gerçekleşebilir. Bu nedenle üreticilerin topraklarını tahlil ettirmeleri, tahlil

sonucuna göre gübre kullanmaları daha faydalıdır. Tek yönlü azotlu gübre dane

tutmasını azaltır. Çiftlik gübresi de aynı şekilde etki yapar. Kompoze gübreler

verilebilir. Azotlu gübrenin yarısı ekimle, diğer yarısı kuru şartlarda ilk

çapadan önce, sulu şartlarda ise ilk sulamadan önce sıra arasına verilir.

Fosforlu ve potasyumlu gübreler ekimle beraber verilmelidir. Gübreler

son sürümden önce toprağa serpilir, diskaro ve pullukla gömülürse toprağa

karışımı sağlanır. Toprak tahlili yapılmamışsa saf madde olarak dekara

ortalama 10-12 kg azot, 7-9 kg fosfor, 4-5 kg potasyum verilebilir.

 Sulama

Ayçiçeği genellikle kuru şartlarda yetiştirilmektedir. Yağış miktarı

yeterli ve dengeli değilse sulama imkanı olan yerlerde sulama

yapılmalıdır. Genellikle verim düşüşü, çiçeklenmeden 20 gün önce ve 20 gün

sonrasını içine alan dönemdeki su noksanlığında olmaktadır. Eğer bu

döneme kadar önemli su ihtiyacı görülmemişse bu dönemde yapılacak 1-

2 sulama ile verimde önemli artış sağlanır. Ancak daha önceki dönemde

ihtiyaç görülüyorsa sulama yapılmalıdır.

Serpme ekim yapılmışsa salma usulü sulanabilir. Sıraya ekimde karık usulü

sulama uygulanır. Tabla ve sap çürüklüğü hastalıkları görülen yörelerde çiçeklenme başlangıcından sonra sulama yapılmamalıdır.

 

POLİNASYON :Ülkemizde yetiştirilen bitkilerin bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlardan biri de iyi bir tozlanma ve döllenmenin sağlanmasıdır.Tozlanma ve döllenmenin iyi olmadığı durumlarda üründe verim ve kalite düşmektedir. Tabiatta tozlanma ve döllenme rüzgar, arılar ve böceklerle olmaktadır. Açık tarım alanlarında bal arısı, örtü altı tarımında bambus arısı tozlanmayı en iyi yapan böceklerdir.Özellikle ayçiçeğinde tozlaşmayı sağlamak için çiçeklenme zamanında birim alandaki bitki yoğunluğuna göre değişmekle beraber 2-3 dekar ayçiçeği  alanına   1 arılı kovan hesabı ile koloni yerleştirilmesi gerekmektedir.

Polinasyon ve polinasyon için kullanılmak üzere yetiştirilen arıcılığa önem verildiğinde ayçiçeğinde hem  yağ ve kalitesinde artışlar görülecek hem de arıcılık ürünlerinde artışlar elde edilecektir.

Üretimde Bal Arısının Önemi

Tozlaşma, dolayısıyla tohum bağlama, özellikle bal arıları ile olur.

Arıların nektar toplamak için ayçiçeği tablalarındaki gezinmeleri ve ayrı ayrı bitkileri dolaşmaları döllenmeyi sağlar.

Bunun için çiçeklenme devresinde ayçiçeği tarlalarına 10 dekara 2 kovan olacak şekilde arı kovanlarının yerleştirilmesi faydalıdır. Böylece

ayçiçeği tablalarındaki boş tane oluşumu önlenecektir.

  

Orobanş ORABANCHE:Ayçiçeğinin iki temel hastalığından birisi olan Orabanche bir çok yerde Verem Otu veya Canavar Otu olarak ta bilinmektedir.Ayçiçeği ekiliş alanlarında görülen kök parazitidir.Ayçiçeği gövdesinin toprağa yakın kısmında gövdeye saplanmış gibi duran ve gövdeye paralel büyüyen kirli sarı renkte çiçek rengi mavi,mor ve beyaz Orabanche bitkisine ait tohumlar uzun yıllar (10-15 yıl) toprakta canlılığını koruyabilmektedir. Orabanche ihtiyaç duyduğu besin maddesini ve suyu ayçiçeği köklerine emeçlerini salarak karşılar.

Mücadelesi: Üst üste ayçiçeği ekimi yapılmaması gerekir. Buğday,arpa,mısır,çeltik,pamuk veya baklagiller  ile ekim nöbeti yapılabilir. Orabanche ile mücadele için bazı kültürel önlemler yapılabilir.Bu önlemler elle yolma, geç dikim, derin sürüm ve dayanıklı çeşitler kullanılmalıdır.Tüm kültürel önlemlerin yanı sıra ilaçlama ile de mücadelesi yapılabilir. Orobanşla mücadelede en etkili yol dayanıklı çeşitlerin ekilmesidir. Orobanş görülen tarlada orobanş bitkilerini çiçeklenmeden önce tarladan

söküp atmak yoğunluğunu azaltabilir.

CANAVAR OTU Ayçiçeği ekili alanlarda görülen ve burada büyük zararlara yol açan CANAVAR OTU ( Orabanj ) mücadelesi.......

 Hasat-Harman

Yaprakların sararması, kuruması, tablada kenar çiçeklerinin kuruyup

Dökülmesi, ortadaki tohumların kuruyup normal rengini alması tablanın arkasında sarı-esmer renk meydana gelmesi hasat

Zamanının işaretidir.

Elle veya biçerdöverle hasat yapılır.

Tarlada kalan saplar ayrıca toplanır.

Hasat elle yapılmışsa, tablalar 2 gün güneşte kurutulur. Daha sonra tablalara

sopa ile vurarak veya birbirine sürterek, yahut harman marinalarında tohumlar ayrılır, selektörlenir, çuvallanır.

Depolamada ürün nemi en fazla %8 olmalıdır.

  

PAZARLAMA:Bugün dünyada 323 milyon ton civarında yağlı tohum üretimi gerçekleşmektedir.Bunların içerisinde ayçiçeği 21.3 milyon ton ile beşinci sırada yer almaktadır.

Üretim ve ekimi yapılan alan bakımından  ülkemizde  yağlı tohumlu bitkiler içinde  ayçiçeği birinci sırayı  almaktadır. Bitkisel yağların  yaklaşık yarıdan fazlası ayçiçeğinden elde edilmektedir. Ayçiçeği tarımı daha çok Marmara-Trakya Bölgesi'nde yapılmaktadır.

Ülkemizde yağlı tohumlu bitkilerin ekiliş alanları artış eğilimi gösterdiği yıllarda bile artan nüfus ve buna bağlı olarak kişi başına tüketimin artması sebebiyle üretim tüketimi karşılayamamıştır. Böylece giderek artan yağ açığı  ortaya çıkmış ve bu açık ithalat yolu ile giderilmiştir.Bazı yıllarda ithal edilen ham yağ rafine edildikten sonra ihraç edilmiştir.

Ayçiçeği tohumu yanında gerek işlenmiş gerekse ham yağ olarak ithalatımız da mevcut olup miktarı dünya fiyatlarının durumuna göre yıldan yıla değişim göstermektedir. Ancak mevcut tohum ve margarin işleme kapasitemizin % 50 civarında olduğu düşünülürse, bu ithalatın tohum olarak yapılması, atıl kapasitenin kullanılmasını sağlayacağından işlenmiş ham yağ yerine, ayçiçeği tohum ithalatına öncelik verilmesi ülkemize büyük bir kazanç sağlayacaktır. Ayrıca ihraç amaçlı ithalatın teşvik edilmesi de bu kurulu kapasitenin değerlendirilmesi açısından da önem arz etmektedir.

 SONUÇ:

Ayçiçeği,kuru şartlarda yetiştiriciliği yapılan bir bitkidir.Ancak şiddetli kuraklık önemli ürün kayıplarına neden olmaktadır.Sulamanın yapılacağı alanlarda da dekara verimde önemli artışlar elde edilmektedir.

İnsan beslenmesinde özellikle bitkisel yağ tüketiminde,çerez olarak kullanımda oldukça önemli bir bitkidir.

Ayçiçeği bitkisinin verimlilik ve üretimin artırılması üretim maliyetinin düşürülmesi ve özelliklede Orobance parazitine karşı dayanaklığı yüksek vasıflı sertifikalandırılmış tohum kullanmayı kaçınılmaz kılmaktadır.

Son 10 yıllık Dünya Ayçiçeği ekim alanlarına bakıldığında önemli oranda değişiklik görülmektedir.Üretim miktarı ve verime bakıldığında yıllara göre değişiklik göstermekle birlikte rakamlar arasında çok fazla farkın bulunmadığını görmekteyiz.

Türkiye’deki 1996-2006 verilerini incelediğimizde ekim alanı,üretim ve verim artışlarında paralellik görülmektedir.

Ayçiçeği üretiminde  verimin ve  kalitenin yüksek olmasına etki eden  döllenmenin iyi sağlanabilmesi için üretim alanlarında bal arısı yetiştiriciliğine de  önem verilmesi gerekmektedir

TRAKYADA VE TÜRKİYEDE AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ  

Ayçiçeği Ülkemiz ve özellikle Trakyamız için vazgeçilmez bir yağ bitkisidir. Trakya denince akla ayçiçeği, ayçiçeği denilince de ilk akla gelen Trakyadır. Peki niye diyeceksiniz çünkü ayçiçeği en önemli yağ bitkilerinden biridir 1kg ayçiçeğinde ortalama %40-45 yağ bulunmaktadır ve topraklarımız ayçiçeği yetiştirmek için çok idealdir şu an Trakya’da ayçiçeği verim ortalaması Türkiye ve dünya ortalamasının üzerinde olup dekara verim 200-250 kg civarındadır 2009 yılında Trakya da ayçiçeği üretimi oldukça iyi sayılır Türkiye’de’ de son yıllarda Çukurova Bölgesinin ayçiçeği ekimine başlamasıyla iyiye doğru gitmektedir, bu yıl ki üretim 900-950 bin ton civarındadır bunun da 600-650 bin tonu Trakya da üretilmiştir.

Ayçiçeği fiyatları konusunda öncelikle dünyadaki üretime bakmak lazım, ayçiçeğinde en büyük üretici ABD, Arjantin,Rusya,Ukrayna ve doğu Avrupa ülkeleridir. Dünya ayçiçeği üretimi 32 milyon ton olduğu varsayılırsa Türkiye 900 bin ton üretimle ancak dünya üretiminin 32’de birini üretmektedir. Türkiye’nin yıllık bitkisel yağ ihtiyacı 1.5 milyon ton civarında olup, bütün bitkisel yağ ihtiyacını kapsamaktadır, yani üretimi tüketime yetmemektedir ve Türkiye bitkisel yağ ihtiyacının % 65’ini ithal yoluyla karşılamaktadır. 2008 yılı başında dünya borsalarında  600$/ton olan ayçiçeği fiyatları ekonomik krizden dolayı 2008 yılı sonlarına doğru 300$’lara kadar düşünce ister istemez dünya fiyatları içerideki fiyatları da etkiledi, diğer taraftan 1995 yılı da AB ile imzalanan gümrük birliği antlaşmasına göre ayçiçeği ithalatında en fazla % 27 ham yağda ise % 36 gümrük vergisi uygulanmaktadır bu sebeplerden dolayı da yurt içindeki ayçiçeği fiyatları bu seviyelere düşmüş ve bunun sonucu çiftçide daha iyi gelir getiren buğday yerine buğday veya kanola ekimine yönelmiştir.

  Derleyen :

  Recep TAŞKIRAN

  Ziraat Müh.

 

  Kaynak:

 

1. T.C.SAMSUN VALİLİĞİ İl Tarım Müdürlüğü Ayçiçeği Yetiştiriciliği

2. www.ziraatci.com Prof. Dr. Halis Arıoğlu

3. www.tekirdagziraatodasi.org.tr

4. www.edirnetarim.gov.tr/

 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam124
Toplam Ziyaret481651
Saat
Site Haritası
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.494234.6325
Euro36.135936.2807